Bu yazı, medreselerde, yokluk içerisinde hizmet eden; bu milleti yeniden ayağa kaldıracak âlimleri yetiştirmeye çalışan ve: “Felek tüm esbab-ı cefasın toplasın gelsin, dönersem kahpeyim, millet yolunda bir azimetten!” diyen müderrislere atfedilmiştir.
Bizler, Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) mucizesiyle bildirmiş olduğu bu zamanı yaşayan, kalbine “vehn” atılan Müslümanlarız. Dünyayı o kadar sevdik ki, hiç içerisinden çıkmayacak gibi yaşar olduk. Ölüm, yüzü soğuk, hatırlanmak dahi istenmeyen bir mefhum oldu hayatlarımızda.